Vokal Kaydı

11th Nis 2015 Artline Blog, Genel

İnsan sesi kayıt edebileceğiniz en korkutucu ve aynı zaman da en şahane enstrümandır.
Her enstrümanın kendine ait farklı özellikleri vardır ancak bir şarkıcının sesi bunların hepsinden daha ayrıcalıklıdır. Bir vokal kanalı kaydederken yaptığınız kayıt ,diğer ses kaynaklarından aldığınız kayıtlardan daha fazla sorun çıkartabilir.
O halde gelin vokal kaydının aşamalarını birlikte gözden geçirelim.

Her şey beyinde başlar. Şarkıcı gerçekten şarkı söylediğini hissetmelidir.Rahat stresten uzak ve kendinden emin olmalıdır. Şarkıcıları gerektiğinde rahatlatmak yatıştırmak ve işler ters gittiği anlarda kırılgan egolarını desteklemek de kaydı alana düşmektedir.
Bir gitarın aksine( ki gitar her zaman akortludur), bir şarkıcının sesi ise hiç beklenmedik sürprizler yapabilir.
Birde insan sesinin kendi doğası vardır. Pest notalar nispeten daha düşük ses şiddetinde de çıkarken tiz notalar ise çok daha yüksek volume de duyulurlar.”P” gibi (ve diğer) patlamalı sesler kaydı rahatsız edici bir şekle sokabilirler. “S” ve “Ş” ler se yuksek frekanslarda aynı etkiyi hissettirirler. Bir kayıt seansı sırasında en büyük engel şarkıcının ses tınısındaki değişimlerin problemsiz kaydedilebilmesidir. Bu bir şeyleri sabitlemeyi daha da zorlaştırır. Şarkıcının ses tınısındaki abartı değişimler bir yada iki kelimeyi yamalayarak düzeltmek yerine tüm bir bölümü hatta şarkının tamamını yeniden kaydetmenizi gerektirebilir.
Şarkıcının sesine uygun doğru mikfonu seçmek de bir diğer hassas noktadır.
Bir çok şarkıcıda 8” mesafede bir Neumann U87 mikrofon çok iyi sonuç verirken, bir keresinde ben bu mikrofonla yaptığım kayıt esnasında tahammül edilemez tınlayan bir bayan şarkıcı ile karşılaştım. U87 anlıyamadığımız bir sebep ten şarkıcının sesinde ki sssssss ları abartılı duyuruyordu. Bu şarkıcının sesi çok daha ucuz fender p-2 ile daha iyi duyuldu. Cardioid mikrofonların proximity ( yakınlık)efekt diye bilinen bir özellikleri vardır. Şarkıcı mikrofona ne kadar yaklaşırsa sesinin bas frekansları o oranda vurgulanır dikkat çekici olur. Bu durum şarkıcının gururunu okşıyacak bir sonuç doğurabilir ama patlamalı sesler de büyük problemler ortaya çıkacaktır. Şarkıcı mikrofona yaklaşarak söylemek istediğinde pop fitler i mikrofonda kullanmak bir zorunluluk haline gelecektir. Patlamalı sesler de bir problem yoksa dahi mikrofonu nefes ve tükürükten korumak için pop fitler kullanılmalıdır. Mikrofondaki kapsül üzerinde birikecek nem bir U87 nin tüm karekterinin bozulmasına sebep olabilir.

Pop filtreleri standart birer stüdyo ekipmanıdır. Stedman gibi , Royer(ribbon mikrofon üreticisi) firması da gerçekten kullanışlı modeller satmaktadırlar. Bu içinde delikleri olan metal bir diskten oluşmaktadır , mikrofona doğru şiddetle gelen hava akımını engelleyerek direk olarak mikrofona ulaşmasını engeller. Bir tel askı ve kadın çorabı ile kendinizde ev stüdyonuz da kullanmak üzere bir tane pop fitler imal edebilirsiniz. Eski bir çözüm yolu da mikrofonun diyaframını ortalıyacak şekilde bir kalemi tam ortaya sabitlemektir, ama bu mikrofonunuzu nem ve tükürükten korumaz

Her cümlesinin sonu yüksek soluk sesi ile biten kaç enstrüman biliyorsunuz?:)
Tüm şarkıcılar üşenmeden bunu yaparlar
Kayda gönderdiğimiz ses sinyaline kompresör uygulamamız işimizi belli oranda rahatlatır. Tabii kayda gönderilen sinyale kompresör uygulamak çok dikkatli yapılması gereken bir işlemdir eğer geri dönüşünüz mümkün olmıyacaksa. Kullanılacak çok düşük seviyedeki sıkıştırma( kompresyon) vokal kanalının müziğin en üstüne yerleşmesini sağlar. Ama fazlası ise her nefesin rahatsız edici duyulmasına neden olabilir. Kompresör değerlerini ileriki yazılarda karşılaştırmalı olarak vereceğiz.
Sizde deneyimlerinizi not edin.
Vokal kayıtlarındaki bir sorunda sssssss problemdir. Bunun için de-esser kullanmanın faydası vardır. Ama oranı aşılırsa şarkıcının dişleri yokmuş gibi “f”duyulur
En iyisi vokal kanalını ayrı dikkatle dinleyip de –esser gereketirecek noktalara( ssssss ları yok etmek için ) efekti ekleyip çekmektir. Tüm kanala uygulanması pek mantıklı değildir.
Eğer farkında olmadan pup patlamalı bir kayıt aldıysanız patlamaların duyulduğu noktalarda 60 hz i EQ dan bi kac db indirebilirsiniz. Tabii ki daha kolayı performans esnasında kaydı doğru almak ve şarkıcının hatalarına müdahale etmektir.
Bir kayıt mühendisi olarak yapabileceğiniz en önemli şey şarkıcıyı tatlı sözlerle kandırarak ondan en iyi performansı almaktır. Şarkıcıyı mutlu edecek bir monitör kulaklık ayarı yapın. Bazı şarkıcılar seslerinin kulaklıktan yüksek gelmesinden hoşlanırlar, bazıları daha çok keyboard davul , bas ve renk sazlarını duymak isterler.
Kulaklığı siz takın ve onlara neyi nasıl duymak istediklerini mutlaka sorun. Bazen mod a girmelerini sağlayacak biraz reverb ya da delay isteyeceklerdir. İster inanın ister inanmayın, ışıkları söndürmek ya da azaltmak gibi basit bir şey bile şarkıcının kayıt performansını olumlu etkileyecektir. gerektiğinde kaydı alana düşmektedir. Tüm kayıtlarda kanalların mükemmel kaydedilmesi için uğraşırken bu performanstaki duyguların yok olmasına sebep olabilir. Çok dikkat edilmesi gereken bir durum.
Her kelimeyi yamalayarak kaydetmek mükemmel bir kanal sağlayabilir , yada MÜKEMMEL DERECE DE SIKICI bir kanal. Seçim sizin.
Son olarak politik olun şöyle söyleyin: “bu iyiydi ,bunu saklıyalım dursun bu.
Ama yeni bi kanalda yeni bir deneme yapalım”
Şüphesiz böyle söylemek, “berbattı, tekrar söylemelisin” demekten daha iyi olacaktır :))
Vokal kanalını solo olarak dinleyip kontrol etmek isteyebilirsiniz, bunu şarkıcı kayıt odasında değilken yapın bundan nefret ederler.